MASAL ÜLKESİ BHUTAN-Aylin Topakoğlu
May 9, 2012Gizemler Diyarı MYANMAR (BURMA)-Pırıl Yay
November 8, 2012Dağların arasında gizli kalmış bir masal diyarı; Bhutan Kralığı-Sinan Aydın
Bir masalın peşinden, bir masalın içinde…
Hani anlatılır ya uzaklarda çok uzaklarda dağların arkasında, içinden hiç bitmeyen şelalelerin aktığı küçük bir ülkede bir prenses yaşarmış diye, iste orası Bhutan Krallığı…
Asyanın dev ülkelerinin içinde sıkışmış, etrafı Himalayalar ile çevrilmiş küçüçük bir ülkedeyim. Türkiye’nin 15’te 1’i kadar. Ülke nüfusu ise sadece 700bin. Yani İstanbul’un bir ilçesi kadar.
Bhutan eskiden mutlak monarşi ile yönetilirken, son Kral (30larında Oxford mezunu genç bir adam) halkı zorla ikna ederek parlamentoyu kurdurmuş. Ülkede gayri safi milli gelir, mutlulukla ölçülüyor. Biraz garip karşılanabilir ama Bhutan ve Bhutanlılar için zenginlik mutlulukla eşdeğer sayılıyor. 90’ı yıllarda, bir gazetecinin “ama GSMH’ın ülkenizde daha yüksek olması gerekmiyor mu?” sorusuna Bhutan kralı “Benim için ülkemdeki ulusal mutluluk, kişibaşı gelirden daha kıymetlidir” diyerek, yeni bir ekonomik ekolün öncesi olmuş. Şimdi de tüm ülkede GNH (Gross National Happiness) her yerde yazılı motto gibiJ
Bhutan’da gökdelenler yok! Evler en fazla 3 katlı olabiliyor. İçeride sigara satışı yasak, ülkeye geldiğiniz anda üstünüz aranıyor ve sigaralar toplanıyor. Ülkede ki yasalardan birisi şu; Ülke topraklarının içerisinde ki orman arazisi %70’in altına düşemez. Yani gerekirse evler yıkılır ağaçlar dikilir.
Ülke insanı turistlere biraz çekinceli yaklaşıyor, meraklı ama meraklı olduğu kadar kendine güvenen ve gururlu bir halkı var. Ülke yüzyıllarca dışarıya karşı kendini kapatarak korumuş. 1970’li yıllara kadar ülkeye yabancılara giriş yasakken bugün ancak özel izinlerle ülkeye girebiliyorsunuz. O da şansınız ve ülkeye girmek için yetkili kişiler ile kontağınız var ise.
Ülke’ye girdiğiniz anda size krallık yetkilileri tarafından bir rehber veriliyor ve ülkede rehbersiz hareket edemiyorsunuz. Bu, mutluluğu korumanın tek yolu sanırım.
Bhutan kendini dünyaya Budizm’in son kalesi olarak kendini tanıtıyor. Tantrik Budizm de bu topraklarda doğmuş. Bhutanlılar dinlerine çok bağlılar ve inançları gereği canlıya son derece saygılılar. Öyle ki, bir hayvanı öldürmemek için et yemiyorlar.
Bu masal diyarında defalarca bulunmama rağmen burada kavga eden, bırakın kavga edeni birbiri ile yüksek sesle konuşan dahi görmedim. Bu ülkede geçirdiğiniz her an, gerçekte böyle bir şey olabilir mi dedirtiyor, sorgulatıyor.
Budizm’de ateş, toprak, hava, su ve gök kutsal sayılıyor. 5 farklı renkten 5 farklı elementi temsil eden üzerinde dünyaya sevgi,barış,huzur, mutluluk dileyen renkli bayraklarını bulundukları en yüksek noktalara asıyorlar, estikçe dünyaya dileklerini iletmesi için. Ve bu yüzden tapınaklarını dağların zirvelerine, uçurumların yamaçlarına insan üstü bir çaba ile yapmışlar.
Çok fazla uzatmadan sizi fotoğraflarla baş başa bırakmak istiyorum.
Dünya’nın farklı hayatlarını bir kez daha görebildiğim için, ‘standart’ dışına çıkabildiğim için derin bir nefes alarak ayrılıyorum, Şimşek ejderhanın ülkesinden.
Uzaklardan, çok yakında görüşmek üzere sevgilerimle!